Aşk,
birileri seni görmüş.
Ölüm;
"Karar!" değiştirdi...
MERYEM YILDIRIM
SokaK SeSi
İnsan için...
19 Aralık 2010 Pazar
2 Aralık 2010 Perşembe
İNSANIMSIZ...
Hayvanlar gibi geviş getiren
Yemek yerken,
Arkada kim aç,
Kaç KM var,
Habersiz.
Karanlık her yanı,kör
Yangınımsı...
Yanar;
Tornalar,vidalar...
Ağlar,
Önlükler,tulumlar...
İnSan değiller ki bunlar,
Hayvan bozması
Ismarlanmış döl
Ayak suyu kahyası,
Bunlar ki; sülükten devşirme
Ter'le bilenen,
Kan'dan dilenen ,
Vampir kırması...
MERYEM YILDIRIM
Yemek yerken,
Arkada kim aç,
Kaç KM var,
Habersiz.
Karanlık her yanı,kör
Yangınımsı...
Yanar;
Tornalar,vidalar...
Ağlar,
Önlükler,tulumlar...
İnSan değiller ki bunlar,
Hayvan bozması
Ismarlanmış döl
Ayak suyu kahyası,
Bunlar ki; sülükten devşirme
Ter'le bilenen,
Kan'dan dilenen ,
Vampir kırması...
MERYEM YILDIRIM
30 Kasım 2010 Salı
PAYDA
Aklıma soğuk sırıl sulardan,
Bir yudumluk rüzgar ver.
Oldu olacak,iyi veya kötü
Eni konu bir vaziyettte bu iş burada biter!
Bitti dediysek durma dinlenme
Sen yine belaları üçer beşer gönder...
Ceza sırası gibi tetikte,
Korkuyu aldın mı hafife,
Yangınlar diri,
Gözüne kestirdin mi dişine göre birini
Masa üstü harbi otluk vakti bekler yelkovanda...
Tek ayaküstü ama hop! ayakta!
Yansımalarla bekle ki
Kavgaya gelince kuzu,açlığa gelince
Başımıza kesilen kurt!
(ciğer yiyen bitiren)Öyle bir nesne ol ki
Kapının önünü etme,zırt-pırt!
Tüm "yokluğumla"bağış yapıyorum
Köprünün geçişi benden,bitişi senin olsun,
Söylediğin yalanın eti senin,
Kemiği benim olsun!
Alan alır,bulan kaçar.
Gökyüzü bulduk mu oltasında kanat sallayacak,
Durmaz uçar!
Ve o gökyüzü ki aşık ölmüş bedeninin mavisine,
Ağacın dalı yaprak,sonbaharın tüm yükü,
Ela közlü acımtrak toprak!
(niye taksın ki solucanın derdini tasasını...?)
Perdeler açılsın!(ısrarla);Kapılar suratlara
Çarpılsın!
Bacadan gönderdiğimiz soru
Korkakça yine balkondan cevaplansın!
(Ama)Sonra yine biz oluyoruz
Orda burda konuşma yapan cart-curt!
En büyük meydana,"meydan okuyorum!"
Laf ebeliğni kes,hodrini denk al uyarıyorum.
Seçim senin,dikkat senin.
Ben bu pazar meydanında "cemi cümlemizin"
Bismillah olduğu;
Tek bir kirli çıkı bilirim!
Çoğul-moğul yalan.
Tek bir tane var ve o da güneştir tekil!
Sen! Dayının ayıca olanı,elindeki acemi talihiyle,Ya önümden çekil!
Ya elinin hamuruyla,balıyla ,feriştahını bekle,Secdeye eğil!
Bölüm son,kısım 1:
Vakiyi emirle şimdi de ben veriyorum,tekbir getir! :
Ya PAYDASI çeyreksiz ahali,ota-boka eyvallah,
Ya hazret-i hikmeti tekmeli,cehennem ol çöplüğümden,
Yallah!
MERYEM YILDIRIM
Bir yudumluk rüzgar ver.
Oldu olacak,iyi veya kötü
Eni konu bir vaziyettte bu iş burada biter!
Bitti dediysek durma dinlenme
Sen yine belaları üçer beşer gönder...
Ceza sırası gibi tetikte,
Korkuyu aldın mı hafife,
Yangınlar diri,
Gözüne kestirdin mi dişine göre birini
Masa üstü harbi otluk vakti bekler yelkovanda...
Tek ayaküstü ama hop! ayakta!
Yansımalarla bekle ki
Kavgaya gelince kuzu,açlığa gelince
Başımıza kesilen kurt!
(ciğer yiyen bitiren)Öyle bir nesne ol ki
Kapının önünü etme,zırt-pırt!
Tüm "yokluğumla"bağış yapıyorum
Köprünün geçişi benden,bitişi senin olsun,
Söylediğin yalanın eti senin,
Kemiği benim olsun!
Alan alır,bulan kaçar.
Gökyüzü bulduk mu oltasında kanat sallayacak,
Durmaz uçar!
Ve o gökyüzü ki aşık ölmüş bedeninin mavisine,
Ağacın dalı yaprak,sonbaharın tüm yükü,
Ela közlü acımtrak toprak!
(niye taksın ki solucanın derdini tasasını...?)
Perdeler açılsın!(ısrarla);Kapılar suratlara
Çarpılsın!
Bacadan gönderdiğimiz soru
Korkakça yine balkondan cevaplansın!
(Ama)Sonra yine biz oluyoruz
Orda burda konuşma yapan cart-curt!
En büyük meydana,"meydan okuyorum!"
Laf ebeliğni kes,hodrini denk al uyarıyorum.
Seçim senin,dikkat senin.
Ben bu pazar meydanında "cemi cümlemizin"
Bismillah olduğu;
Tek bir kirli çıkı bilirim!
Çoğul-moğul yalan.
Tek bir tane var ve o da güneştir tekil!
Sen! Dayının ayıca olanı,elindeki acemi talihiyle,Ya önümden çekil!
Ya elinin hamuruyla,balıyla ,feriştahını bekle,Secdeye eğil!
Bölüm son,kısım 1:
Vakiyi emirle şimdi de ben veriyorum,tekbir getir! :
Ya PAYDASI çeyreksiz ahali,ota-boka eyvallah,
Ya hazret-i hikmeti tekmeli,cehennem ol çöplüğümden,
Yallah!
MERYEM YILDIRIM
Azimeli temmuz bildirisi 2- Hasan Hüseyin Korkmazgil

beklerdi tohum
beklerdi tohum
beklerdi tohum upuzun karanlıkta- sen yoktun
öfkemi mermer mermer- öcümü çocuk çocuk - çıldırttım kırmızıları
bir başka parladı yoğun karanlıkta ışıklar - sen yoktun
bütün kapıları birden zorlamanın o korkunç güzelliği
o korkunç büyümesi ellerin fitillerde - sen yoktun
benim aşkımda o vardı
evrendi nasıl
evrendi çelikmavisi
grev grev ateş ateş büyüdüm ülkelerce
yepyeni bir öfke doğurdum kalabalık özlemlere - sen yoktun
uff ne kötü kullanmışlardı ah ne güzel gözlerini - ölümdü
sana değip değip durdum o sarhoş görüngede - sen yoktun
bilenirdi türkülerde en soylu ayrılıklarım - sen yoktun
benim aşkımda o vardı
soğuktu yeşillerim
soğuktu temmuzlarım en bayram gülmelerimde bile
kar yağardı sabah çaylarıma - sen yoktun
sofralarda ekmek diye öpülürdü altın dişleri ölülerin
adını söyletmiyorlardı ölüm gibi özlenen şeyin - sen yoktun
ölümdü sabah vardiyaları- öfkemi demir demir - sen yoktun
bütün dillerde sana varmak - bilemem bilemem
benim aşkımda o vardı
ben hep koşan atları sevdim soyulan lokomotifleri
benim aşkımda çelikmavisi gagarinli uzayların
toprak nasıl sancılanır ağaçlar nasıl gerinirler çiçeklenirken
kurşun nasıl ıslık çalar diş nasıl gıcırdar karanlıklarda
alabalık nasıl ölür o kendi sularının kıyıcığında
bilemem bilemem - sen yoktun
ateşler yanardı biryerlerde yepyeni biçimlerde yanardı
benim aşkımda o vardı
söyle ey anamın en güzel kızı söyle
sular nasıl kaçırılır, kuşlar nasıl susturulur
nasıl sığar şu koskoca evren daracık zindanlara - söyle
balçık balçıktı o narçiçeği çağı çocuklarımın
karanfil olurdu yakalarda bacımın kanlı gözleri
dimir nasıl paslanırdı sıcacık bileklerde - bilemem
bilemem ey anamın en güzel kızı bilemem - sen yoktun
benim aşkımda o vardı
sen geldin
badem çiçek açar gibi geldin, düşte sever gibi geldin ey kavgabiçim
yepyeni bir düzendi gelişin, yoluna başkoyduğum ülkemdin
eskidi birden kentler, eskidi gökyüzünün çok uzaklığı, eskidi hep
öldü bakkal, öldü bakkalbiçim, öldü bakkalbiçim aşk
bu senin gözlerindi ey benim ülkem -arılar oynaşan içinde
bu senin duruşundu ey kavgabiçim - en haklı silah güzelliğince
güneş gibi acımasız, toprak gibi unutkan, tohum gibi umutlu
sen geldin ey benim özlemim ülkem, kadınım devrimbiçimim
yıkıldı ölülerin öğlesonu sarılıkları
sen geldin
eskidi biryerleri zamanın, eskidi gözleri kadınların - sen geldin
evler eskidi birden - eskidi evimsilerde kölemsi yalnızlıklar
bayramlar eskidi gülüm, derinlikler eskidi - ve pişmanlıklar
eskidi yatakbiçimlerde iğreti ikililer - ve çok çok
saksılarda çölbitkileri, salonlarda kartpostal mutluluklar
eskidi maskelerin sırıtan düşmanlıkları - ve nice yazlar
oh ne güzel yeniden - bu senin güzelliğin ne demek
sel ne demez azimem, savaşlarda durma ne demek, güzel ne demek
sen geldin ey benim kadınülkem - yepyeni ufuklar geldin
dürülü bayraklarım güldü gülüm - sen geldin
kutuplarım değişti
bir horoz öter biryerlerde bir horoz bir horoz bir horoz daha
bir ateş yanar biryerlerde bir ateş bir ateş bir ateş daha
bir yumruk sıkılır biryerlerde bir yumruk bir yumruk bir yumruk daha
düşer barış cemreleri sabah çaylarımıza
biter kahpelik
biter bu gökyüzünün çok uzaklığı
sen geldin ey anamın en güzel kızı - yaşamak geldin
badem çiçek açar gibi geldin, yürek sızlar gibi geldin - sen geldin
al beni kankırmızılardan vur beni kankırmızılara
dürülü bayraklarım gülsün gülüm, kutuplarım değişsin ey benim ülkem
bitsin bu zulüm
bitsin bu zulüm
bitsin bu zulüm
sanki dünyada ilk şafaktı kollarımda uyanmaların
o büyük barışa bir adım kala
beklerdi tohum
beklerdi tohum upuzun karanlıkta- sen yoktun
öfkemi mermer mermer- öcümü çocuk çocuk - çıldırttım kırmızıları
bir başka parladı yoğun karanlıkta ışıklar - sen yoktun
bütün kapıları birden zorlamanın o korkunç güzelliği
o korkunç büyümesi ellerin fitillerde - sen yoktun
benim aşkımda o vardı
evrendi nasıl
evrendi çelikmavisi
grev grev ateş ateş büyüdüm ülkelerce
yepyeni bir öfke doğurdum kalabalık özlemlere - sen yoktun
uff ne kötü kullanmışlardı ah ne güzel gözlerini - ölümdü
sana değip değip durdum o sarhoş görüngede - sen yoktun
bilenirdi türkülerde en soylu ayrılıklarım - sen yoktun
benim aşkımda o vardı
soğuktu yeşillerim
soğuktu temmuzlarım en bayram gülmelerimde bile
kar yağardı sabah çaylarıma - sen yoktun
sofralarda ekmek diye öpülürdü altın dişleri ölülerin
adını söyletmiyorlardı ölüm gibi özlenen şeyin - sen yoktun
ölümdü sabah vardiyaları- öfkemi demir demir - sen yoktun
bütün dillerde sana varmak - bilemem bilemem
benim aşkımda o vardı
ben hep koşan atları sevdim soyulan lokomotifleri
benim aşkımda çelikmavisi gagarinli uzayların
toprak nasıl sancılanır ağaçlar nasıl gerinirler çiçeklenirken
kurşun nasıl ıslık çalar diş nasıl gıcırdar karanlıklarda
alabalık nasıl ölür o kendi sularının kıyıcığında
bilemem bilemem - sen yoktun
ateşler yanardı biryerlerde yepyeni biçimlerde yanardı
benim aşkımda o vardı
söyle ey anamın en güzel kızı söyle
sular nasıl kaçırılır, kuşlar nasıl susturulur
nasıl sığar şu koskoca evren daracık zindanlara - söyle
balçık balçıktı o narçiçeği çağı çocuklarımın
karanfil olurdu yakalarda bacımın kanlı gözleri
dimir nasıl paslanırdı sıcacık bileklerde - bilemem
bilemem ey anamın en güzel kızı bilemem - sen yoktun
benim aşkımda o vardı
sen geldin
badem çiçek açar gibi geldin, düşte sever gibi geldin ey kavgabiçim
yepyeni bir düzendi gelişin, yoluna başkoyduğum ülkemdin
eskidi birden kentler, eskidi gökyüzünün çok uzaklığı, eskidi hep
öldü bakkal, öldü bakkalbiçim, öldü bakkalbiçim aşk
bu senin gözlerindi ey benim ülkem -arılar oynaşan içinde
bu senin duruşundu ey kavgabiçim - en haklı silah güzelliğince
güneş gibi acımasız, toprak gibi unutkan, tohum gibi umutlu
sen geldin ey benim özlemim ülkem, kadınım devrimbiçimim
yıkıldı ölülerin öğlesonu sarılıkları
sen geldin
eskidi biryerleri zamanın, eskidi gözleri kadınların - sen geldin
evler eskidi birden - eskidi evimsilerde kölemsi yalnızlıklar
bayramlar eskidi gülüm, derinlikler eskidi - ve pişmanlıklar
eskidi yatakbiçimlerde iğreti ikililer - ve çok çok
saksılarda çölbitkileri, salonlarda kartpostal mutluluklar
eskidi maskelerin sırıtan düşmanlıkları - ve nice yazlar
oh ne güzel yeniden - bu senin güzelliğin ne demek
sel ne demez azimem, savaşlarda durma ne demek, güzel ne demek
sen geldin ey benim kadınülkem - yepyeni ufuklar geldin
dürülü bayraklarım güldü gülüm - sen geldin
kutuplarım değişti
bir horoz öter biryerlerde bir horoz bir horoz bir horoz daha
bir ateş yanar biryerlerde bir ateş bir ateş bir ateş daha
bir yumruk sıkılır biryerlerde bir yumruk bir yumruk bir yumruk daha
düşer barış cemreleri sabah çaylarımıza
biter kahpelik
biter bu gökyüzünün çok uzaklığı
sen geldin ey anamın en güzel kızı - yaşamak geldin
badem çiçek açar gibi geldin, yürek sızlar gibi geldin - sen geldin
al beni kankırmızılardan vur beni kankırmızılara
dürülü bayraklarım gülsün gülüm, kutuplarım değişsin ey benim ülkem
bitsin bu zulüm
bitsin bu zulüm
bitsin bu zulüm
sanki dünyada ilk şafaktı kollarımda uyanmaların
o büyük barışa bir adım kala
AHKAM!
MAKAM AHKAMI
"Benden sonra Tufan!" -mış!
İç denizler sıcaktır
Açılmak;
Kısmen
"Seçilmektir" meraklısına...
Sen hiç sormadın,
Hiç yanıtlamadı,
"Bendenizleriniz."
Tüh be!
Zemberek şans!
Yine muhtemellere
Kurban verdik,
Eğer bir bayram
İhtimal varsa,
"O" günümüze,
Gülüşümüzü...
Bu,
Nedir ya!
Başın hoyrat çekiyor,
Kıçın türkü çığırıyor
Heyhat!
Bindiği sandalın küreğini
Bir arkaya,bir bir öne çeviren
Acı-tatlı ahmaklarız biz!
O,
Şeytanın çelmesine takılmış
Çemberleri de,
Biz sendeleriz!
Benden sonra mehtap!
Ha sen Poyraz!
Yine mi giydin en sevdiğin hırkayı?
Soytarı burnunu örtmek...;
Heyhat!!!
Kardeşi iç güvey gitse,
Bacısını damatlıkla satan,
"Delikanlı"!
Benden sonra ahkam!
O kadar!
İşte o kadar!
MERYEM YILDIRIM
"Benden sonra Tufan!" -mış!
İç denizler sıcaktır
Açılmak;
Kısmen
"Seçilmektir" meraklısına...
Sen hiç sormadın,
Hiç yanıtlamadı,
"Bendenizleriniz."
Tüh be!
Zemberek şans!
Yine muhtemellere
Kurban verdik,
Eğer bir bayram
İhtimal varsa,
"O" günümüze,
Gülüşümüzü...
Bu,
Nedir ya!
Başın hoyrat çekiyor,
Kıçın türkü çığırıyor
Heyhat!
Bindiği sandalın küreğini
Bir arkaya,bir bir öne çeviren
Acı-tatlı ahmaklarız biz!
O,
Şeytanın çelmesine takılmış
Çemberleri de,
Biz sendeleriz!
Benden sonra mehtap!
Ha sen Poyraz!
Yine mi giydin en sevdiğin hırkayı?
Soytarı burnunu örtmek...;
Heyhat!!!
Kardeşi iç güvey gitse,
Bacısını damatlıkla satan,
"Delikanlı"!
Benden sonra ahkam!
O kadar!
İşte o kadar!
MERYEM YILDIRIM
29 Kasım 2010 Pazartesi
HASRET ÇEKİYORUM
Hasret çekiyorum,
Hasretin "en dirisinden"
Dağ başında suya,
Suyun ortasında karaya
Dostuma,yoldaşıma hasret çekiyorum.
Hasret çekiyorum
En illetinden yakalamışken beni...
Bir ranzanın "demirden parmak" penceresinden
Bakerken boşluğa,
Düşünüyorum;
Toprağı "yorgan" bellemiş,
Ona
Benden fazla sarılmış,dostumu...
Ne biçim asıyorlar ki beni meydanlarda sorma!
Hasret çekiyorum;
Çukurova tarlalarında
Çıplak güneşle,
Omuz yakmayı
"Mektep" bellemiş sevdiğimi...
Anamı,kardeşimi düşlerim
Her an yanımdayken.
Hasret çekerim
En kederlisinden
Ciğer bitiren,
Her gün güneşle yıkansada akıl yitiren
Bir umutla,bir ses...
Gelsin kaldırsın beni
Bu nerde olduğunu bilmeden
Gömüldüğüm cehennemeden...
Hasret çekerim,
Ne biçim oturmuş ki hayat içime sorma!
--Bir çoğul sancıdır bu bendeki,
Hep beraber çektiğiniz,benden habersiz.--
Hasret çekerim,
Gurbetin içinde sılaya,
Sılada "Gurbetliğe..."
Hemşerime,toprağıma
Memleketime,tüm dünyalılara.
Hasret çekiyorum,
Şu kör karanlıkta
Nemrut'un ayazında
Beynimin hücrelerine sızan
Tek ışık zerresi,
Çark çekiçli bayrağıma...
Hasret çekiyorum,
O biçim oturmuş ki hayat içime sorma!
""MERYEM YILDIRIM""
Hasret çekiyorum,
Hasretin "en dirisinden"
Dağ başında suya,
Suyun ortasında karaya
Dostuma,yoldaşıma hasret çekiyorum.
Hasret çekiyorum
En illetinden yakalamışken beni...
Bir ranzanın "demirden parmak" penceresinden
Bakerken boşluğa,
Düşünüyorum;
Toprağı "yorgan" bellemiş,
Ona
Benden fazla sarılmış,dostumu...
Ne biçim asıyorlar ki beni meydanlarda sorma!
Hasret çekiyorum;
Çukurova tarlalarında
Çıplak güneşle,
Omuz yakmayı
"Mektep" bellemiş sevdiğimi...
Anamı,kardeşimi düşlerim
Her an yanımdayken.
Hasret çekerim
En kederlisinden
Ciğer bitiren,
Her gün güneşle yıkansada akıl yitiren
Bir umutla,bir ses...
Gelsin kaldırsın beni
Bu nerde olduğunu bilmeden
Gömüldüğüm cehennemeden...
Hasret çekerim,
Ne biçim oturmuş ki hayat içime sorma!
--Bir çoğul sancıdır bu bendeki,
Hep beraber çektiğiniz,benden habersiz.--
Hasret çekerim,
Gurbetin içinde sılaya,
Sılada "Gurbetliğe..."
Hemşerime,toprağıma
Memleketime,tüm dünyalılara.
Hasret çekiyorum,
Şu kör karanlıkta
Nemrut'un ayazında
Beynimin hücrelerine sızan
Tek ışık zerresi,
Çark çekiçli bayrağıma...
Hasret çekiyorum,
O biçim oturmuş ki hayat içime sorma!
""MERYEM YILDIRIM""
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
